Sağlık çalışanlarının fedakarlıklarından bahsetmek istemiyorum. Her şey ortada gece gündüz çalışıyorlar. Uykusunu alıyor mu? Besleniyor mu? Eşini, çocuklarını görüyor mu? Anne babasını görüyor mu? Gibi kafamda bir sürü sorular eşliğinde İnsanlık tarihine altın harflerle yazılması gereken ?KAHRAMANLAR ? olarak geçeceğinden eminim.
Başımız sıkıştığında doktor, hemşire arayıp dururuz. Böyle bir ortamda bile bu kadar fedakarlık yapan insanlara şiddet uygulayanları AFFETMİYORUM. Yapacak bir şey yok maalesef, İnsanlığın yüz karaları bu tarz insanlarla birlikte yaşıyoruz.
Bu günler de evdeyiz. ?Evde Kal? slogan haline geldi. Belki ilerde bu günleri anlatan bir çok hikayeler duyacağız. Anılar paylaşılacaktır mutlaka. Bir çok evde kalan vatandaşlarımız gibi ben de arşivlerime göz atma ihtiyacı duydum.
Geçmiş zamanlarda Tüketici Bilincinin gelişmesine katkıda bulunmak için yaptığımız seminerlerin birinde anlattığımız bir hikaye, sanki bu günleri anlatıyor gibi geldi bana. Benim seminerlerde en çok değindiğim konulardan bir tanesiydi. Deniz Yıldızı Hikayesi.
Hikaye özetle Şöyle;
Bir adam okyanus sahilinde yürüyüş yaparken, denize telaşla bir şeyler atan birine rastlar. Biraz daha yaklaşınca bu kişinin, sahile vurmuş deniz yıldızlarını denize attığını fark eder ve
? ?Niçin bu deniz yıldızlarını denize atıyorsun ?? diye sorar.
Topladıklarını hızla denize atmaya devam eden kişi, ?Yaşamaları İçin? yanıtını verince, adama şaşkınlıkla:
? ?İyi ama burada binlerce deniz yıldızı var. Hepsini atmanıza imkan Yok. Sizin bunları denize atmanız neyi değiştirecek ki ?? der.
Yerden bir deniz yıldızı daha alıp denize atan kişi,
? ?Bak Onun İçin Çok Şey Değişti,? karşılığını verir.?
Hikaye böyle, aklıma nereden geldi. Evde kal çağrısına uyanları deniz yıldızlarını kurtarmaya çalışan ihtiyar balıkçıya benzettim.
İhtiyar balıkçıya hepsini kurtaramazsın demek yerine, deniz yıldızlarının kurtulması için sende destek vermelisin. O desteğin EVDE KALMAK olmalı.
Sevgiyle kalın, evde kalın
Tevfik ERK