İTÜ Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi bünyesinde kurulan Hava ve Uzay Araçları Tasarım Laboratuvarı’nın açılış töreni Türk Havacılık ve Uzay Sanayii Genel Müdürü ve İTÜ Uçak Mühendisliği Bölümü 1983 yılı mezunu Prof. Dr. Temel Kotil’in katılımıyla gerçekleşti. Üniversite-sanayi işbirliği temasıyla yapılan ve İTÜ’nün sosyal medya hesaplarından çevrimiçi olarak gerçekleşen törende, Temel Kotil tecrübelerinden yola çıkarak laboratuvarın öneminden ve İTÜ’lü mühendislerin sektördeki konumundan bahsetti.
Açılışta konuşma yapan Türk Havacılık ve Uzay Sanayii Genel Müdürü Prof. Dr. Temel Kotil, “Bu laboratuvar sayesinde yerli ve milli projelerimizde yer alacak mühendislerimiz üniversiteden yetişmiş olarak aramıza katılacak. Türk Havacılık ve Uzay Sanayii olarak artık işin mutfağındayız. Mühendis yetiştirmenin önemini somut atılımlar ile devam ettiriyoruz. Mühendislerimiz bu laboravutarda uçtan uca mühendislik deneyimi kazanabilecek ve böylece kendilerini geliştirerek büyük projelere katma değer sağlayabilecekler” dedi. Kotil ayrıca yaklaşık 3 bin mühendisin çalıştığı ulusal çaptaki projelerde koordinasyonu sağlamak adına büyük kolaylıklar sağlayacağını ifade etti.
Siemens firmasının da yazılım desteği verdiği laboratuvarın açılışında firmanın Endüstriyel Yazılımlar Türkiye Direktörü Alper Başer de sektörün gelişimi için bu tarz laboratuvarların önemine vurgu yaparak şunları dile getirdi: “Ulusal çapta eğitim alanında verdiğimiz destekler bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da devam edecektir. Sektörümüzde, özellikle İTÜ’nün yetiştirdiği değerli mühendis arkadaşlarımızın katkılarını bu anlamda önemli buluyoruz.”
“Ülkemizin teknik anlamda gelişmesine katkı sunanlar her zaman İTÜ’lüler oldu”
Temel Kotil’in ardından yaptığı konuşmasında Rektörümüz Prof. Dr. İsmail Koyuncu; İTÜ’ye adım attıkları ilk günden itibaren öğrencilerimizi geleceğin birer mimarı, mühendisi, tasarımcısı, sanatçısı olarak gördüklerini aktardı. Öğrencilerimize fırsat kapıları açma fikrini işleyen Rektörümüz konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Öğrencilerimizi geleceğin en iyisi olmaları için yetiştirirken, elbette aklımızda hep şu fikir oluyor: Yeter ki bizler üniversite olarak veya mezunlar olarak onların önünü açalım ve öğrencilerimize yeni fırsat kapıları oluşturalım… İyi yetişmiş her bir İTÜ mezunu; ilerleyen dönemlerde Türkiye’nin geleceğine yön verecek, ülkemizin vizyonunu ve hem marka değerini üst sıralara taşıyacak işlere imza atacaktır. Bildiğiniz gibi, özellikle Cumhuriyet döneminde, ülkemizin teknik anlamda gelişmesine katkı sunanlar her zaman İTÜ’lüler oldu ve bundan sonra da olmaya devam edecektir. Bunu çok iyi biliyoruz. Çünkü ardımızda 250 yıllık bir tecrübe ve birikim var.”
“En büyük katkılardan biri Türk Havacılık ve Uzay Sanayii’ye ait”
Ülkemizin havacılık sanayinin çok değerli bileşenlerinden Türk Havacılık ve Uzay Sanayii ile Üniversitemizin birlikteliğini perçinleyen laboratuvarın açılışı vesilesiyle Rektörümüz, bu birlikteliği şu samimi sözlerle değerlendirdi: “Burada tabii, en büyük katkılardan biri de bizim daimi paydaşlarımızdan olan Türk Havacılık ve Uzay Sanayii’ye ait. Türk Havacılık ve Uzay Sanayii, 1973’ten bugüne, ülkemizin havacılık ve uzay sanayiinde dışa bağımlılığını azaltırken; özellikle son yıllarda yaptığı çalışmalarla yerli ve milli bir vizyonla önemli adımlar atmaktadır. Türk Havacılık ve Uzay Sanayii, laboratuvarımızda kullanılacak olan tasarım programlarının çalıştırılacağı 20 adet iş istasyonunun temin edilmesini sağlayarak büyük bir katkıda bulundu.”