Bağımlılıklarla mücadelede 104 yıldır öncülük eden Yeşilay, 26-27 Kasım 2024 tarihlerinde çevrim içi olarak Uluslararası Psikoaktif Maddelerin Kullanım Bozuklukları Kongresi düzenledi.
Bağımlılıklarla mücadelede 104 yıldır öncülük eden Yeşilay, 26-27 Kasım 2024 tarihlerinde çevrim içi olarak Uluslararası Psikoaktif Maddelerin Kullanım Bozuklukları Kongresi düzenledi. İki gün süren kongrede, madde bağımlılığının önlenmesi, tedavisi ve rehabilitasyonu gibi kritik konular alanında uzman isimler tarafından ele alındı. Yeşilay Genel Başkanı Doç. Dr. Mehmet Dinç’in açılış konuşmasıyla başlayan kongrede, uyuşturucu maddelerin çeşitlenerek arttığına ve bağımlılıkla mücadelede uluslararası iş birliğinin önemine dikkat çekildi. Doç. Dr. Mehmet Dinç, açılış konuşmasında “Sadece 2023 yılında 20 yeni psikoaktif madde sisteme dâhil olmuş durumda. Bağımlılık endüstrisi ciddi anlamda organize çalışıyor, düzenli olarak stratejilerini yeniliyor. Bağımlılıkla mücadele eden kuruluşların da imkânlarını birleştirerek, tecrübelerini paylaşarak birlikte hareket etmesinin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Eski bir dille ve çalışmayan stratejilerle devam etmek bağımlılık endüstrisi karşısında bizi zayıf bırakacaktır. Umutsuzluğa kapılmadan, güçlü bir şekilde çalışmamız lazım. Hiçbir insanımızdan, özellikle çocuklarımızdan ve gençlerimizden, geleceğimizden asla vazgeçmeyeceğiz,” dedi.
Yeşilay Genel Başkanı Doç. Dr. Mehmet Dinç, bağımlılıklarla mücadelede Yeşilay’ın rolüne değinerek, “Yeşilay olarak 104 yıldır bağımlılığa karşı büyük bir mücadele veriyoruz. Özellikle çocukluk ve gençlik çağları en riskli dönemler. Türkiye genelindeki 120 şubemizle her yıl 10 milyonun üzerinde öğrenciye eğitim veriyor, YEDAM merkezlerimizle ücretsiz ve gizlilik esasına dayalı destek sağlıyoruz. Hiçbir birey bağımlılık problemi yaşamayana kadar mücadelemiz sürecek,” ifadelerini kullandı.
Kongrede konuşan Halk Sağlığı Genel Müdürü Muhammed Emin Demirkol da, uyuşturucu ile mücadele yöntemlerinin toplum sağlığı için önemine değinerek, “Uyuşturucuya ulaşım ve uyuşturucunun dünya çapında yaygınlaşması bir problem olarak karşımıza çıkmakta. Yeşilay’ımızla, kurumlarımızla, İçişleri Bakanlığımızla, Sağlık Bakanlığımızla, Millî Eğitim Bakanlığımızla koordinasyon halinde hep beraber bu problemin de üstesinden geleceğimize inanıyorum. Çok paydaşlı olarak yürütülen bu çalışmanın ne kadar faydalı olduğunu takip ettiğimiz bağımlılıkla mücadele koordinasyon kurullarında da görmekteyiz,” dedi.
Dünyada Uyuşturucu Kullanımı %20 Arttı
Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi adına kongreye ana konuşmacı olarak katılan Dr. Kamran Niaz, yaptığı konuşmada sentetik opioidlerin bağımlılıkta en büyük tehditlerden biri olduğunu vurguladı. Niaz, “Son 10 yılda uyuşturucu kullanımında %20 artış yaşandı. 2022’de dünya genelinde 292 milyon kişi uyuşturucu kullandı. Tedaviye erişim hâlâ ciddi bir sorun; kullanıcıların yalnızca küçük bir kısmı bu hizmetlerden yararlanabiliyor,” dedi. Uyuşturucu kullanıcılarının HIV ve Hepatit C gibi sağlık sorunlarıyla karşılaşma riskinin de genel nüfusa göre %14,9 daha fazla olduğunu belirtti.
Sakarya Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalından Dr. Abdullah Uçar ve Yeşilay Akademi Direktörü Hakan Çetin, “Halk sağlığında önlemenin önemi ve Türkiye Yeşilay Cemiyeti’nin rolü” başlıklı sunumlarında halk sağlığı perspektifinden bağımlılığın önlenmesinin önemini ele aldı. Yeşilay’ın önleme çalışmalarını aktaran Yeşilay Akademi Direktörü Hakan Çetin, Yeşilay’ın bütünsel bir modelle yürüttüğü çalışmalarından, eğitim programlarından ve faaliyetlerinden örnekler sundu.
Kongrede Phaedon Kaloterakis tarafından “Terapötik topluluklar günümüzde neden önemlidir?” başlıklı sunum gerçekleştirildi. Kaloterakis, endüstriyel devrimle oluşan sosyal değişikliğe dikkat çekti ve terapötik toplulukların bağımlılıklar üzerindeki etkisini ele aldı. Monica Barzanti “Madde kullanım bozukluğuna yönelik biyopsikososyal bir iyileşme modeli: San Patrignano” sunumunda deneyimlerini aktarırken, madde bağımlılığının biyolojik, psikolojik ve sosyal boyutlarını kapsayan bütüncül bir yaklaşımla ele alınmasının öneminin altını çizdi.
Kongrede Psikolog Oriol Esculies, bağımlılık sorunlarının önlenmesine yönelik küresel girişimlerden biri olan Oviedo Deklarasyonunu tanıttı. İtalya’dan Dr. Rachele Donini, bağımlılık tedavisinde genetik ve çevresel faktörlerin önemine dikkat çekerek, “Tek bir müdahale herkes için geçerli olamaz. Her birey farklı bir yaklaşım gerektirir,” dedi. Yeşilay Rehabilitasyon Merkezleri’nin (REHAB) çalışmaları hakkında detayları paylaşan Doç. Dr. Arzu Çiftçi, koruyucu, önleyici ve rehabilitasyon faaliyetlerini katılımcılarla aktardı. Doç. Dr. Hande Çelikay Söyler, Türkiye’de artan metamfetamin kullanımına dair verilerini paylaştı. Birleşik Krallık’tan Prof. Dr. Derek Heim, alkol kullanımına bağlamsal bir yaklaşımla dikkat çekerken, Nepal’den Pujan Sharma, psikoaktif maddelerin genç yetişkinler arasında yaygınlaşmasının endişe verici olduğunu ifade etti. Sharma, bu maddelerin kolay bulunabilirliğinin kullanım oranlarını artırdığına işaret etti.
Avrupa’da Çoklu Madde Kullanımına Bağlı Ölümler Artıyor
Kongrede Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi Önleme Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü Program Yöneticisi Dr. Wadih Maalouf, uyuşturucunun önlenmesine yönelik müdahaleleri, ihtiyaçları ve öncelikleri ele aldı. Maalouf, “Her zaman odaklandığımız konulardan ilki önlemenin bir bilim olduğunu teşvik etmek. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda da narkotik uyuşturucuların kullanımının önlemesiyle ilgili olarak bunu sıkça dile getiriyoruz. Yol haritası içinde önleme kritik öneme sahip. Önleme daha anne gebeyken başlayabiliyor” dedi.
Uyuşturucunun önlenmesi ve tedavisine ilişkin kanıta dayalı uygulamalar hakkında güncel gelişmeleri aktaran Giovanna Campello ise sunumunda tedaviye odaklanarak hem genel hizmetlerden hem de ihtiyaç olan hizmetlerden bahsetti. Campello, “Dünya genelinde tedavi görenlerin oranı 2015 yılında yüzde 11 iken 2022 yılında yüzde 9’un altına düştü” diyerek çalışmaların genişletilmesinin aciliyetine dikkat çekti.
EUDA Halk Sağlığı Bilimi Başkanı Jane Mounteney, Avrupa’da artan çoklu uyuşturucu kullanımını ele alarak, “Avrupa’da 6 binden fazla ölüm çoklu uyuşturucu kullanımına bağlı. Opioidler hâlâ en yaygın uyuşturucu türü,” dedi. Doç. Dr. Selda Mercan ve Prof. Dr. Nebile Dağlıoğlu, psikoaktif maddelerin atık su analizlerinden elde edilen sonuçları paylaşırken, Prof. Dr. Serap Annette Akgür ve Prof. Dr. Mine Kadıoğlu Duman, kanabis kullanımının adli toksikoloji üzerindeki etkilerini değerlendirdi. Kongre kapanışında Birleşik Arap Emirlikleri’nden Hamad Al Ghafri, bağımlılıkla mücadelede multidisipliner yaklaşımların ve uluslararası iş birliğinin gerekliliğini ifade etti. Malezya’dan Balqis Binti Muhamad Kasim, Malezya Yeşilay’ının toplum güçlendirme çalışmalarını anlatırken, Kenya’dan Judith Twala ve Nijerya’dan Tajudeen Abiola bağımlılık tedavisinde yerel yaklaşımları katılımcılarla paylaştı.